Başlangıç Tarihi :
Bitiş Tarihi :
    
    
Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) çocukları çok severdi. Bir defasında sahabeyle birlikte otururken yanlarına torunu Hz. Hasan geldi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) hemen onu kucağına aldı, bağrına bastı ve öptü. Peygamberimizin bu halini gören bir kişi, “Benim on tane çocuğum var, ben onlardan hiç birini öpmedim.” dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurdu: مَنْ لاَ يَرْحَمُ لاَ يُرْحَمُ “Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Allah Resûlü (s.a.s) ve ashâb-ı kirâm hicretin onuncu yılında hac ibadetini eda etmek üzere Arafat’ta bir araya gelmişlerdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s) o gün, Allah’ın emir ve yasaklarını, İslam’ın evrensel mesajlarını, insan hak ve hürriyetlerini ilan etmişti. Yıllar sonra “Veda Hutbesi” olarak anılacak bu konuşmasında yer alan hikmet yüklü mesajlardan biri de can dokunulmazlığıdır. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s) Veda Hutbesi’nde insanlığa şöyle seslenmiştir: “Ey insanlar! Bu Zilhicce ayınız, bu Mekke şehriniz, bu arefe gününüz nasıl mukaddes ise canlarınız, mallarınız, ırzlarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir, dokunulmazdır.”i
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir defasında vatan müdafaasının önemini ve faziletini şöyle anlatmıştır: “Vatanı korumak için bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ay nafile oruç tutup geceleri nafile namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Mümin nöbet tutarken ruhunu Allah’a teslim etse bile amel defteri kapanmaz. Allah, onu rızıklandırmaya devam eder…”
Detay
    
Aziz Müminler! Okuduğum ayet-i kerimede Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulunmuştur: “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her türlü kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Yüce Rabbimiz Hucurât sûresinin ilk ayetlerinde bizlere şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah ve Resûlünün önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyin, birbirinize seslendiğiniz gibi ona seslenmeyin; sonra farkında olmadan amelleriniz boşa gider.” Bu ayet-i kerimeler, Allah ve Resûlünün koyduğu hükümlerin; karar ve tercihlerimizden, görüş ve düşüncelerimizden daha önemli ve daha değerli olduğunu haber vermektedir. Tavır, tutum ve davranışlarımızın Allah ve Resûlünün emirlerine uygun olması gerektiğini hatırlatmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sünnetini hayatımızın her alanına aktarmamız gerektiğini öğütlemektedir.
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan sûrelerden biri de Tebbet sûresidir. Geliniz, bu haftaki hutbemizde Tebbet sûresinin bize öğrettiği hakikatleri bir kere daha hatırlayalım.
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Mekke’nin fetih günüydü. Hasret bitmiş, vuslat gerçekleşmişti. Müminler âdeta bayram sevinci yaşıyor, hep birlikte Allah’a şükrediyorlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sadık dostu ve hicret arkadaşı Hz. Ebûbekir ise Mekke’ye girdiğinde doğruca babasının yanına gitti. Müslüman olmasını gönülden arzuladığı babasını Allah Resûlü (s.a.s)’in huzuruna getirdi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) yürümekte zorluk çeken bu adamı karşısında görünce Hz. Ebûbekir’e şöyle dedi: “Keşke bu yaşlı adamcağızı buraya kadar yormasaydın da ben onun yanına gitseydim.” Bu nazik davranıştan sonra Hz. Ebûbekir’in babası Ebû Kuhâfe Müslüman oldu.
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Hâlbuki onlar fesatçıların ta kendileridir. Lâkin onlar anlamak istemezler.”
Detay
    
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve esenlik dini İslam’a girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.”
Detay