Kıymetli Kardeşlerim! Günahla kararan kalplerimizi, bencillik ve ihtirasla bunalan ruhumuzu, ihmalkârlıkla yitirdiğimiz manevi fırsat ve imkânları tekrar kazanmak için önümüzde yeni bir fırsat kapısı açılmak üzere. 24 Şubatı 25 Şubata bağlayan gece yani bu gün Mübarek Berat gecesidir. Berat gecesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, Cenabı Haktan bizleri beratını sağ elinden alanlardan eylemesini dua ve niyaz ediyorum. Berat gecesi on bir aydan daha hayırlı olan kadir gecesinin habercisidir aynı zamanda. İki kardeş gecedir onlar. Kur’an geceleridir. Berat gecesinde Kur’an semaya, Kadir gecesinde de yeryüzüne indirilmiştir. İşte zamanları ve mekanları değerli kılan onlarda meydana gelen mübarek olaylardır. Kur’an o gece de iner de o gece değerli olmaz mı? Berat gecesi hakkında Kur’anda : ''Apaçık kitaba andolsun ki, Biz Kur'an‐ı mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir''(Duhan, 44/1‐4) buyurulmaktadır. Ayette geçen, 'mübarek gece'den maksat; Berat gecesidir. Kur'ân bu gecede, Yedinci semadan dünya semasına indirildi. Kadir gecesinde ise ilk kez Peygamber Efendimize indirilmeye başlandı. Başka bir ayette:“De ki, Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir'' Zümer Suresi, 39/53 Berat gecesiyle ilgili Hz. Peygamberden şu rivayetlerin nakledildiğini öğreniyoruz. Hz. Aişe Annemiz, Efendimizin (SAV) Beraat Gecesinde secdede şu duayı okuduğunu duydum: “Ya Rab! Sana kendimden geçerek secde ediyorum, yürekten inandım sana Allah’ım. Nimetini ikrar, günahımı itiraf ediyorum. Allah’ım nefsime zulmettim, beni affet. Çünkü senden başka günahlarımı bağışlayan yoktur. Allah’ım cezandan affına, intikam almandan Rahmetine, gazabından rızana sığındım. Ve senden sana sığınıyorum. Kendi nefsini sena ettiğin kadar Seni hakkıyla sena edemedim, Allah’ım övmekten acizim.“ dedi. Efendimiz ayakta ve oturarak bu şekilde sabaha kadar ibadet etti diyor. Efendimiz (SAV) Hz. Aişe Validemiz’in rivayet ettiği Tirmizi’de geçen bir hadisi şerifte şuna inanmamızı tavsiye buyuruyor. Ve buyuruyor ki: “Allah Teala Hazretleri Beraat Gecesi’nde dünya semasına iner ve Kelb Kabilesi’nin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda insanı affeder.” İşte biz muhtemelen bu affedilenler arasında olabiliriz. Yeter ki bütün benliğimizle Allah’a yönelip, Ondan aff‐u mağfiret dileyelim. İşte bizler de Yüce Rabbimizin merhameti sayesinde sevgi, kucaklama, konuşma, acıma, selamlaşma ve dostluğu asla koparmama erdemliliklerini göstermeliyiz. Sadi Şirazi “En üstün Ahlaki hareket sana gelmeyene gitmen, seni mahrum edene ikram etmen ve sana kötülük yapanı affetmen” diyor. Ya gidildiği halde gelinmiyorsa, selam verildiği halde almıyorsa, aradaki bağı koparıyorsa ne demeli, bu gibiler Berat gecesinde beklenilen fırsatları giriş basamağı sayıp ziyaretler yapmalı, dostlarla konuşmalı, bağlar asla koparılmamalı en azından iletişim araçları ile hal hatır sorulması büyük bir vazife olarak değerlendirilmelidir. Kibir, gurur, yüksekten bakma, muhatap almama, konuşmama, küs durma gibi tüm meziyetler şeytanidir. Onlardan sakınılmalı O ilahi kapı yeniden açılmalı başka çaresi yok. Çare, huzur ve o ilahi kapıdan içeri girebilmektir. Bu gecenin feyzinden tam istifade etmek için gönül köprüleri kurulmalı kalplerde var olan sevgi ve merhameti açığa çıkartıp muhtaçların gönüllerine Ay ile Güneş gibi saf ve berrak bir şekilde aydınlatmalıyız. Bu zor bir şey değildir. İslami insani bir vazifedir. Böyle yapılmalı ki kırgın ve kızgın gönüller kalmamalı. İmhada değil ihyada buluşulmalı. Beddualar değil, dualar hak etmeliyiz. Dualar halkasına katılıp bükülen boynumuz titreyen kalbimiz ve akan göz yaşlarımız sayesinde göğe çıkan aminlerimiz olmalı. Mevlamızın kapısına dayanan münacatlarınızı Rabbimiz duymalı ve ısrarla duyurtmalıyız, peş peşe Lebbeyklerimiz olmalı ısrarla o kapının eşiğinde ayrılmadan taki “Buyur Ey kulum ne istiyorsunuz diyene kadar. Hepimiz bu geceyi miat kabul edip hayatımızda yeni tertemiz, bembeyaz bir sayfa açmalıyız.
Kardeşlerim, Kandil vesilesiyle Cumartesiyi Pazara bağlayan gece akşam namazına müteakip Kocasinan Müftülüğü’ne bağlı Ahmet İnci Camimizde Müftülüğümüzün Berat Kandili Özel Programının başlayacağını hatırlatıyor ve sizleri de ailecek davet ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle kandilinizi tebrik eder, başta necip milletimize, ümmeti Muhammede birlik ve dirlik vermesini , hıyanet ve cinayet şebekelerinin imhasına vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum .Bu mübarek gecenin Başta Ülkemizde meydana gelen asrın felaketi olan depremden dolayı, Rabbim şehit olan kardeşlerimize rahmet eylesin, Filistinli özellikle, zalim İsrailin zülmü altında inim inim inleyen Gazzeli Kardeşlerimizin sıkıntılarının bir an önce geçmesi için dua ediyor herkesi bu kardeşlerimize yardım etmeye davet ediyorum.Sözlerimizi Hz. Peygamberin şu duasıyla tamamlamak istiyorum. “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum, senden yine sana ilticâ ediyorum. Senin şanın yücedir. Sana yaptığım senayı, senin kendine yaptığın senaya denk bulmuyorum. Sana layık bir surette hamd etmekten acizim”
Daim Muabbetlerimle