Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle İl Müftülüğümüz tarafından 15.11.2019 Cuma günü saat 20.00’da Kadir Has Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Peygamberimizin Örnek Aile Hayatı” konulu konferans düzenlendi.
Program öncesi İl Müftülüğü Tasavvuf Musikisi Korosu tarafından ilahiler okundu. Daha sonra program Cıncıklı Camii İmam Hatibi İlyas Koç tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Programın açılış konuşmasında söz olan İl Müftüsü Sayın Güven, bu etkinliğin yapılış amacına değinerek şunları söyledi:
“Toplumda ailelerin bozulmaya başladığını, evlenenlerin kısa bir süre sonra boşanmak için mahkemelere müracaat ettiklerini hepimizi görüyoruz, biliyoruz ve idrak ediyoruz. Muhafazakâr olan Kayseri'mizde şu anda 7 tane aile mahkemesi var. Aile mahkemesi demek, boşanma mahkemeleri demek. Demek ki yetmiyor, bu kadar insan müracaat ediyor. Öyleyse bizler bunları önleyebilmek için önleyici tedbirler almalıyız. İl ve ilçe müftülükleri olarak nişanlı ve yeni evlenen çiftlerimize evlilik seminerleri düzenliyoruz. Buradan bütün nişanlı ve yeni evli olan çiftlerimizi müftülüklerimize müracaat etmeye davet ediyoruz. Kendilerinin uygun olduğu hafta içi akşam ya da hafta sonları kendilerini evlilik seminerlerine alacağız. Çünkü koruyucu hekimlik bağlamında biz de ailede sorun çıkmadan önce karı-koca ilişkilerinde hak ve sorumlulukları daha iyi öğrenmek için çalışma yapmak durumundayız. Bunun için böyle bir çalışmaya adım attık” ifadelerini kullandı.
AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız da, “Ailedeki ciddi değişimi hep beraber yönetebilmemiz lazım. Ailelerimizle daha çok bireyselleşiyoruz, daha çok yalnızlaşıyoruz. Hâlbuki teknoloji ve cep telefonları bizi birbirimize daha çok yaklaştırmak adına anons edilmişti. Bize böyle söylenmişti. ‘Daha fazla yakın olacaksınız, istediğiniz zaman beraber olacaksınız' denmişti. Aynı evin içerisinde kapıları kitlemeler, çocukların anne ve babasıyla aynı odadayken yalnızlaşması bırakın uzak mesafeleri birleştirmeyi 2 metredeyken uzaklaşmayı getirdi. Bunu hem İslamiyet hem de insaniyet adına yönetebilmemiz lazım. Her şey yerli yerinde, uç noktadan, savrulmalardan uzaklaşmamız lazım. O yüzden biz kalbimizde hissettiklerimizi önce ailemiz, daha sonra akrabalarımız ve çevremizle beraber paylaşmayı hep beraber öğreneceğiz” diye konuştu.
Kayseri Valisi Şehmus Günaydın ise, “Peygamber efendimiz birçok hadisi şerifinde aile yaşantımızın nasıl olması gerektiği konusunda çok önemli söylemlerde bulunmuşlardır. Bunlardan bir tanesi, kadınların erkeklerle birlikte bir bütünün yarısı olduğunu ifade etmişlerdir. Bu ifadeyle de aile hayatında kadınlarımızın ne kadar önemli olduğunu, ne kadar değerli olduğunu vurgulamışlardır. Bir başka hadiste de ‘Sizlerin en hayırlısı, eşlerinize en hayırlı olanınızdır' buyurarak, kadınlarımıza değer vermemiz gerektiğini ifade etmişlerdir. Toplumda birçok olayın kaynağını sevginin, saygının, şefkatin ve merhametin eksikliğine bağlıyoruz. Bunların eksik olması çocuklarımızın ve gençlerimizin kötü yetişmesine de vesile oluyor. Bunun için bizler çocuklarımızı ve gençlerimizi sevginin, şefkatin ve merhametin bol olduğu bir aile ortamında yetiştirirsek, onlar bu anlayış ile yetişirlerse toplumdaki diğer insanlara da sevgi ve şefkatle muamele ederler” dedi.
Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkanı Dr. Hüseyin Kayapınar, “İnşallah Peygamberimiz (s.a.s.) şefaat edecek bize. Çünkü O’nu seviyoruz ve O’nu sevdiğimiz için buradayız. O’nu sevdiğimiz için rahatımızı ve işimizi bırakıp buraya geldik. 15 asır evvel, dünyaya teşriflerinden itibaren bizim için, bizim huzurumuz, saadetimiz için, iyi insanlar olmamız için tabiri caizse yandı, tutuştu, hakaretlere maruz kaldı, açlıkla mücadele etti, dışlandı, sürüldü, horlandı. Çünkü O, alemlere rahmet olarak gönderilmişti. Biz O’nu seviyoruz.
Kur’an-ı Kerim bize Peygamberimiz (s.a.s.)’in gönderilişi, O’nun ahlakı ve huyuyla ilgili birçok bilgi vermektedir. Biz Peygamber (s.a.s.)’in herhangi bir alandaki yaşantısını, tavrını öğrenebilmemiz için önce Kur’an-ı Kerim’e bakmamız lazım. Hz. Aişe validemize “Rasulallah’ın ahlakı nasıldı?” diye sormuşlar. Hz. Aişe validemiz şöyle cevaplamış: “Siz Kur’an okumuyor musunuz? O’nun ahlakı Kur’an’dı.” Biz Kur’an’da neyi görürsek, Kur’an’da ne varsa -gerek inanç, gerek ibadet açısından, gerek muamelat açısından, gerek ahlak ve sosyal ilişkiler açısından, gerekse ailevi ilişkiler açısından- Peygamberimiz (s.a.s.) onu aynen yaşamıştır. Onun için bizim her alanda olduğu gibi bu günkü konumuz olan aile hayatı konusunda da bizim için en önemli müracaat kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir. Sonra tabi Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in yaşantısı, sözleri ve O’nu anlatan, O’nunla beraber olan, O’nun yaşadığını aynen yaşamaya çalışan Ashab-ı Kiram’ın bilgileridir.
Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Biz seni şahit, müjdeleyen, uyaran ve Allah’ın izniyle Allah’ın yoluna çağıran birisi olarak gönderdik.” Burada Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in 4 tane önemli misyonundan bahsediyor.
Bir aile hayatından bahsetmemiz için önce evlenme, sonra evliliği devam ettirme, sonra da evliliğin mahsulü olan çocuklarla ebeveyn arasındaki ilişkiler ve nihayet akrabalarla ilişki dediğimiz sıla-i rahim olması lazımdır. Maalesef bazı televizyon programlarında evliliğin lüzumsuz olduğu anlatılıyor. Ve maalesef bunlara kanan insanlar var. Evlilik oranı gittikçe azalıyor. Nüfusumuz artıyor, ama evlenme oranı düşüyor. Öbür taraftan boşanma oranları da artıyor. Önce bir evlilik kurumunu yerleştirmemiz ve sonrasında ayakta tutmamız gerekiyor. Kur’an-ı Kerim bizi buna teşvik ediyor; “Sizden bekar olanları evlendiriniz.” diyor. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Evlenin ve nesil sahibi olun. Çünkü ben diğer milletlere karşı sizinle övüneceğim.” Bu insanlar bir şekilde ürer ve nesilleri bir şekilde devam eder. Ama huzurlu bir ortamın olması için aile yapısına önem vermemiz lazım. Millet fertlerden oluşur. Fertlerin ilk birlikte olduğu ortam ise ailedir. Aile ayağı ne kadar sağlam olursa millet o kadar sağlam olur. Bir de evlilikten sonra evliliğin iyi devam etmesi için yapılması gereken şeyler var. Bu eş seçiminde başlar.
Eşler aynı inancı paylaşmalı ve aynı değerleri benimsemelidirler. Hz. Mevlana şöyle diyor: “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilirler.” Dolayısıyla anlaşabilmek için eşlerin aynı inancı ve değerleri paylaşmaları birinci derecede önemlidir.
Kayseri’de çok güzel şeyler oluyor. Çok güzel şeyler olduğunu duyuyorduk zaten. Ama buraya geldik, doğrudan müşahede ettik. 20 tırın gönderilmesini burada beraber yaptık. Allah razı olsun. İdarecilerimizin bu önemli başarının elde edilmesinde fevkalade önemli katkıları olmuştur. Nasıl ki aile içerisinde aile efradı birbiriyle uyumlu olduğu zaman huzurlu olunuyorsa, bir şehirde veya bir ülkede yöneticiler birbiriyle uyumlu çalıştığı zaman başarı daha da artıyor. Kayseri’de de bunu görüyoruz. Cenab-ı Hakk hepinize mağrifetiyle ve rahmetiyle muamele etsin. Peygamberimiz (s.a.s.)’i iyi anlayan ve O’nun izinden gidenlerden eylesin.” diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonrası Melikgazi Belediyesi’nin katkılarıyla katılımcılara aşure ikramı yapıldı. Aşure dağıtımına Vali Sayın Şeyhmus Günaydın, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, İl Müftümüz Prof. Dr. Şahin Güven ve Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu da katılarak vatandaşlara aşure ikramında bulundular.
Düzenlenen programa, Vali Şeyhmus Günaydın, Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Vali Yardımcısı Ali Uslanmaz, İl Müftümüz Prof. Dr. Şahin Güven, Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkanı Dr. Kayapınar, AK Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu, Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Erciyes İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt daire amirleri, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Gönüllü Kültür Teşekkülleri Başkanı Ahmet Taş, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.