20.10.2017

“CAMİLERE GELEN BÜYÜK KÜÇÜK HERKESE CAMİ BİLİNCİ AŞILANMALIDIR!”

İl Müftümüz Doç. Dr. Şahin Güven, 17 Ekim 2017 Salı günü, Melikgazi ve Kocasinan Müftülüğüne bağlı olarak görev yapan İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlara saat 09.30’da Kur’an kursu öğreticilerine ise saat 14.00’da hitap etti.

 “CAMİLERDE KUR’AN VE HADİS DERSLERİ YAPILMALI!”

Bütün camilerde, görevli hocaların belli vakitlerde Kur’an ya da hadis dersleri yapmalarını isteyen Sayın Güven, bunu yapan hocaların olduğunu ama bütün camilere yayılması gerektiği konusunun altını çizerek şunları söyledi:

“İnsanlar, sadece namaz kılmak için değil, aynı zamanda dini bilgilerini almak için de camilere gelmelidirler. Bu haftadan itibaren merkezi camilerimizde 3 tane ders başlattık. Cami-i Kebir’de Şifa-i Şerif dersleri, Perşembe günleri öğle namazından önce emekli vaiz Mehmet Bektaş hocamızın riyasetinde başladı. Pazar günleri öğle namazından önce Fıkıh dersleri, Kayseri Yüksek İhtisas Merkezi Hocalarından Aydın Keskin’in riyasetinde başladı. Bir de İl Müftüsü olarak benim önceki yıllarda Cami-i Kebir’de Cumartesi günleri yaptığım Tefsir derslerini, Pazartesi günleri öğle namazından önce yapmak suretiyle Hunat Camii’nde başlattık. Bu tefsir dersi, aynı anda TV Kayseri’den de canlı olarak yayınlanıyor.”

“KUR’AN KURSLARINA GELENLERE, ÖĞRETİCİLER ÖRNEK OLMALIDIR!”

Sayın Güven, Kur’an kursu öğreticilerinin genel olarak nelere dikkat etmeleri ve görevlerini daha iyi seviyede nasıl yapabilecekleri hususunda da şu sözlerine yer verdi:

“Bizler, Kur’an kurslarımızda dini düşünce vermeye çalışmalıyız. Kurslara gelen insanlar, kurs öğreticilerine gözlerini dikiyorlar, iyi ya da kötü anlamda onları örnek alıyorlar. Sizler, iyinin örnekliğinde olmanın derdinde olmalısınız. 04-06 yaş grubu çocuklara yönelik Kur’an kurslarımızda, çocuklar ilk olarak anne-babasının dışında bir öğretici ile karşılaştığı için bir öğretmen olarak görüyorlar Kur’an kursu öğreticisini. Kurslarımızdan aldıkları bilgileri ve gördüklerini, daha sonra zihin dünyalarında geliştiriyorlar.

Din eğitim ve öğretimini yalnızca Kur’an öğretmeye indirgeyemeyiz. Bunun yanı sıra ahlak, edep, ibadetler konuları gibi geniş bir alan var önümüzde. Genellikle Kur’an kurslarımızda, Kur’an-ı Kerim’i öğretmeye yoğunlaşıldığı için diğer önemli mevzular ötelenebiliyor. Kur’an’ın kendisini öğretmekle birlikte, onun anlamını ve ahkâmını öğretmek gibi de bir görevimiz olmalı. Kur’an’ı öğrenmesi güzel tabi ki; aynı zamanda kursa gelmesiyle ahlakında, edebinde, yaşantısında olumlu manada bir değişikliğin gerçekleşmesine dikkat edilmeli, gayret gösterilmelidir.”